HSP Tanısı Nasıl Konur? Bir Hikâye, Bir Kahkaha, Bir Gülümseme!
Bir sabah uyandınız, pencereden dışarı bakıyorsunuz, ama ışıklar o kadar parlak ki gözleriniz neredeyse yanıyor. Birazdan kahve içmeye başlıyorsunuz ama kahve bile garip bir şekilde fazla güçlü geliyor. En son “günaydın” dediğinizde, odadaki herkes neredeyse fırlayacak kadar irkiliyor. Belki de HSP’siniz (Highly Sensitive Person – Yüksek Duyarlılığa Sahip İnsan). Ama, HSP nedir ve bu tanı nasıl konur? Neyse ki bugün, bu konuda bir rehberimiz var! Hem de ne rehber… Hem eğlenceli, hem de gerçeklerle dolu!
HSP Tanısı: “Hımm, Benim de Birşeyim Var mı?”
Erkekler, genellikle hayatın sıkıntılarına çözümler arar. Yani, bir HSP tanısı söz konusu olduğunda, erkekler hemen pratik bir çözüm önerisinde bulunurlar: “Eğer çok duyarlısan, şu kadar saatte bu iş biter, başla çözmeye!” Bir HSP için bu yaklaşım biraz da “daha çok çalış, daha az hissedip git” anlamına gelebilir. Hani bir erkek, duygusal bir durumda hissetse de, çözüm odaklı düşünmeye başlamaz mı? Mesela, “HSP tanısı mı? Dur, Google’a yazayım” dedikten sonra, hemen internetteki onca makaleyi okur ve ‘başka biri’ gibi “bunu da geçtim” diyerek işe koyulur. Tabii, çözüm bazen internette daha fazla bilgiye sahip olmakla bitmez. Sonuçta, “Bunun bir adı var mı?” sorusuna da pek fazla takılmazlar. Asıl mesele “Nasıl kontrol ederim?” sorusudur.
Kadınlar ise daha farklı bir yoldan ilerler. Bir kadının HSP olduğuna karar verildiğinde, ilk akla gelen şey şöyle bir şey olabilir: “Ayy, demek gerçekten duygusalmışım!” Ve evet, o kadın, hemen bu durumu kabul edip etrafındaki herkese bunu anlatmaya başlar. Sosyal medyada, “HSP olduğumu öğrendim” diye paylaşım yapar. Yorumlarda ise “Aynen ben de öyleyim!” şeklinde yüzlerce yorum alır, herkes birbirine destek olur. Kadınlar, HSP tanısını duygusal bir yolculuk olarak görürler, bir keşif… Başkalarına da “benim gibi olan var mı?” diye sorarak, duygusal bağlarını güçlendirirler.
HSP Tanısı Nerede Konur? İşte Gerçekler!
Ama HSP tanısı yalnızca bir duygu patlaması ya da sosyal medya paylaşımından ibaret değildir. Gerçekten de, bir uzman (psikolog, psikiyatrist veya terapist) tarafından konulması gereken bir durumdur. Çünkü HSP, her an hassasiyet yaşamak, ışıkların ve seslerin sizi etkilemesi, duygusal derinlik ve empati gibi bir dizi belirtiden ibarettir. Kendi içinde bu kadar karmaşık ve derin bir dünyayı bir kişi yalnızca “bugün çok duygusal hissediyorum” diyerek tarif edemez.
Öncelikle, HSP tanısı koyulacak kişinin belirtileri göz önüne alınır. Ancak, hemen bir test yaptırmak yerine, ilk aşama çoğu zaman kişinin kendi gözlemlerine dayanır. “Benim çevremde herkes rahat ama ben bir sesten bile rahatsız oluyorum” diyen biri, bir uzmana danışarak daha fazla bilgi edinmeye başlar. Bu belirtiler arasında ışıklara duyarlılık, duygusal tepkilerde aşırılık, başkalarının duygularını çok derinden hissetme gibi durumlar yer alır. Yani, “Evde biri üzgünse, ben hemen hıçkırıklara boğuluyorum” gibi ifadelerle, HSP olma olasılığı daha yüksek olabilir.
Bunun yanı sıra, testlerin yapılması gerekebilir. Gelişen psikolojik testler, HSP’nin belirli duygusal durumlarını ve bunların etkilerini inceleyen çeşitli ölçekler sunmaktadır. Psikolojik danışmanlar, bir kişinin HSP olup olmadığını anlamak için bu testleri kullanabilirler. Bu testler, kişilerin kişisel yaşantılarına dair belirli soruları içerebilir ve duyarlılıklarına dair daha derinlemesine bir farkındalık yaratabilir.
HSP Tanısı Konan Kişinin Yaşadığı Durumlar
Evet, HSP tanısı konmuş bir kişi, her an her şeyin etkisinde kalmaya meyilli olabilir. Biraz önce “çok gürültü var” dediğinizde, HSP sahibi birinin hemen kulaklarını tıkayarak arkasını dönmesi şaşırtıcı olmaz. Örneğin, bir kadın olarak, bir etkinlikte aşırı kalabalık ve ses arasında bir süre sonra yorgunluk hissetmeniz oldukça doğaldır. Birçok insan buna alışkınken, HSP sahibi birisi için her şey daha keskin ve daha yoğun hissedilir. Bu, bazen bir avantaj olabilir: derin empati ve diğerlerinin duygularına gösterilen yüksek hassasiyet. Ama bazen de, “Bir tek ben mi hassasım?” diye sormaya başlamanıza yol açabilir.
Erkekler içinse, HSP tanısının getirdiği bu yoğunluk bazen “Şimdi bu kadar hassas olmanın zamanı mı?” şeklinde içsel bir sorgulamaya neden olabilir. Ancak, ne kadar “güçlü” hissetmeye çalışsalar da, HSP’li bir erkek de bir sosyal ortamda kendini tükenmiş hissedebilir. Kimse, dünyadaki her şeyi herkesten daha derinden hissetmek istemez, değil mi?
Sonuç: HSP Olmak Nedir, Kimler HSP Olur?
HSP, aslında hayatı derinlemesine yaşamak ve çevremizdeki her şeyi – hem iyi hem de kötü – yoğun bir şekilde deneyimlemek anlamına gelir. Kimi insanlar bu özellikleri aşırı hassasiyet olarak algılayabilir, kimileri ise, bir tür süper güç gibi görür. Ne de olsa, duygusal zekâ ve empati gibi şeyler, bu dünyada herkese lazım olan nitelikler, değil mi?
Peki ya siz? HSP olduğunuzu hiç düşündünüz mü? Hangi durumlar sizi daha duyarlı yapıyor? Hadi, yorumlarda buluşalım ve HSP olmanın eğlenceli yanlarını paylaşalım!